Rahim Duvarı Kalınlaşması

Adet gören kadınlarda her ay rahim içi tabakası (endometrium) dökülür. Düzenli adet görmeyen bayanlarda ise rahim içi tabakası kalınlaşır. Endometriyal hiperplazi halk arasında daha çok rahim duvarı kalınlaşması olarak bilinmekte ve kanser öncüsü bu durum endişe yaratmaktadır. Nitekim bu hastaların bazılarında da rahim kanseri gelişebilmektedir.

Polikistik over sendromu gibi yumurtlama problemi olan kadınlarda rahim duvarı kalınlaşması oluşma ihtimali artar. Yeni adet görmeye başlayanlarda, menopoza yakın dönemde adet düzensizliği olanlarda, aşırı kilolu, şeker hastalığı olanlarda, sadece östrojen içeren hormon haplarını bilmeden kontrolsüz kullananlarda, östrojen salgılayan yumurtalık tümörlerinde ya da yumurtalık kistlerinde de rahim duvarı kalınlaşması görülebilir.

Rahim içi kalınlaşması olan kadınlar düzensiz adet kanamalarından şikâyetçidir. Adet kanamalarının aşırı gelmesi, uzun sürmesi yada adet kanamalarının geç gelmesi durumlarında hastaların muhakkak ultrasonografi ile değerlendirilmesi gerekir. Ultrasonda rahim içi kalınlaşması tespit edilen hastalarda tanı için rahim içinden biyopsi (parça) alınır. Biyopsi işlemi lokal veya genel anestezi ile yapılabilir.

Rahim içi dokusunun incelenmesindeki diğer bir yöntem ise pipel denilen özel ince, plastik bir kanül yardımı ile biyopsi işleminin yapılmasıdır. Bu işlem için anestezi gerekmez, oldukça kolay ve ağrısızdır. Poliklinik şartlarında rahatça uygulanabilen, hasta konforu yüksek bir yöntemdir. Hangi yöntemle olursa olsun, alınan parça mikroskobik değerlendirme için patolojiye gönderilir.

Rahim duvarı kalınlaşması, rahim kanserine dönüşebilme potansiyeli olan bir hastalıktır. Bu nedenle tedavisi yapılmalı ve hasta yakın takip edilmelidir. Tedavi kalınlaşmanın derecesine ve hastanın çocuk istemine bağlıdır. Biyopsi sonucunda kanser hücresi görülmeyen veya çocuk istemi olan hastalara 3-6 aylık ilaç tedavisi uygulanır. Tedavinin bitiminde tekrar biyopsi yapılarak tedaviye yanıt değerlendirilir. Eğer kansere dönüşme potansiyeli yüksek bir lezyon varsa veya hastanın çocuk istemi yoksa ameliyatla rahmin alınması en uygun yaklaşım olacaktır.